Kapıyı Çalar Mı Aşk?

Bırakıp gitmeyi düşünmeden önce olmuştum sanırım aşık. Daha fazla dayanmak zorunda kalmamak içindi belki de yaşayabileceğim acılardan kaçış çabalarım. Doğru yolu bulamamaktandı kendimi yaralamalarım. İstemeye istemeye fikir almaya çalışmalarım. Kendi başıma yanında olma arzuma engel hep bir acabalarımla ayrılmıştım sessizce. O kadar sessiz bir terk edişti ki bu seni, varlığını bilmediğin bir beni kaybedecektin sen ben bu karara sadık kalmayı başardığım sürece. Senin yerine sevmek isteyecektim, daha seni sevememişken dolu dolu. Kokunu anımsamak isteyecektim henüz içime çekmeye fırsat bulamamışken. Gitmeyi tercih ediyordum, çünkü kalmak demek bazen istediklerimden daha fazlasına mal olmaya başlıyordu. Ben kalbimin sızlamasını istemiyordum. Mutluluğu kollarında tatmak, sana sarıldığımda mutluluğun somut yüzünü bulmuş gibi mutlu olmak istiyordum. Belki de haklıydı onlar ve bunlar benim sadece aklımdan geçen düşler olarak kalacaklardı. Yatmadan önce ki aşk sanrıları olarak bir kenarda kalacak yazılardan ötesi olmayacaktı. Hayatıma girmeni istemekle hayatında yer sahibi olmaya çalışmakla uğraşmayı bırakmış bulunuyorum bundan sonra sen beni ara gecelerce ben yalnızlığımla mutlu olmayı yeniden öğrenmeye çalışırken. Aşk kapımı yeniden çalar mı bilmem ama artık çalmasın girsin istiyorum sanırım kapıdan….

 

Not: Hayat Kırıntıları adlı hesabımdan aktardığım bir yazım.

Bu yazı Kurgu & Deneme içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın